5 Mayıs 2014 Pazartesi

Yaşanmış Arnavut Mülteci Hikayeleri

Yaşanmış Arnavut Mülteci Hikayeleri

1990 Yılında Arnavutluk’un Tiran şehrinde kominizme karşı izinsiz bir gösteri yürüşü yapılmıştı. Arnavutluk Polisi göstericileri sıkıştırınca 63 Arnavut gösterici Türk Büyükelçiliği kapılarını kırarak elçiliğe sığınmak zorunda kaldılar. Bunun üzerine Türk Büyükelçiliği 63 Arnavut vatandaşını özel bir uçakla Yozgat’ta ki mülteci kampına yerleştirdi. Bunların içinde kadın, erkek ve çocuklar vardır. Ayrıca bu kişiler ünversite profesörleri, öğretmenler gibi eğitimli insanlar oluşuyordu.

Bu olayların olduğu günlerde dükkanımda otururken Günaydın gazetesinde Yozgat kampında bulunan Arnavut mülteci ‘Elif Bebek’ten söz ediliyordu. Gazetedeki başlık ‘Elif bebek mışıl mışıl uyuyor ama nerede olduğunu bilmiyor’du. Elif bebek 4 gün önce doğmuş ve adını kamptaki polisler koymuştu. Gazetedeki bu haberi okuduğumda çok duygulandım ve hemen telefona sarıldım. Telefonu açan kamptaki polis memuruydu. Ben de ‘Ben Musa Loyan, Mustafa Kemal Paşa’dan arıyorum’ dedim. Polis Memuru ‘Ben de Bursa damadıyım dedi ve ne istediğimi sordu. Elif bebeğin babasıyla görüşmek istediğimi söyledim ve Arben Shani telefona getirildi. ‘Hayırdır nasıl olduda buraya kadar geldiniz? Diye sordum. O da ‘Tiran’da yürüyüşe çıktık, kendimizi Yozgat’ta bulduk’ dedi. Bir şeye ihtiyaçları olup olmadığını sorduğumda, eşinin korkudan sütünün kesildiğini ve Elif bebek’e süt alamadık- larından  bahsetti. Arben Shani’ye adresimi ve telefon numaramı verdim, ve hemen o gün o zamanın parasıyla 250.000 TL yolladım ve 15 günde bir para yollamaya devam ettim.

Bu sıralarda kızım Leyla Diyarbakır’da şark görevinde bulunuyordu. Kızım’da eşiyle birlikte Yozgat’a kıyafet ve benzeri tarzda ihtiyaç malzemeleri yardımında bulundular. Ayrıca 63 mülteci için Musatfa Kemal Paşa’da konfeksiyoncu Bahattin ALBAYRAK, Ekrem ERGÜN, İslam BERİŞ ve İsa SOPA katkılarıyla yardımlar devam ettirildi.

Bu insanlar Arnavutluk’tan günlük kıyafetleriyle aniden Yozgat’a getirilmişlerdi. Oysa Yozgat çok soğuk olduğundan kalın giysilere ihtiyaçları vardır. Bütün bu yardımlarla bu ihtiyaçları karşılamış olduk.

Arben adında başka bir Arnavut mülteci  Türkiye’ye karısını yanına alamadan mülteci olarak sığınmıştı. Eşi, Zeynep de onun peşinden turist vizesi ile Türkiye’ye gelmişti. Bu esnada Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’de ki tüm Arnavut mültecilere kapısını açmıştı. Ancak Zeynep’in turist visesiyle mülteci kampında olduğunu farkeden Türk polisi, Zeynep’i kamp dışına atmak zorunda kaldı. Bu durumda eşi, Arben bana telefon ederek durumu bildirdi, ve Zeynep’in kalacak yeri olmadığından bahsetti. Biz de ailecek ona evimizi açtık, ve Yozgat’tan gelen Zeynep, evimizin 4. kızı olarak bizimle 4,5 ay yaşadı. Daha sonra diğer tüm mülteciler ile birlikte Amerika’ya yerleştiler. Hiç tanımadığımız bir insan, bir anda ailemizin bir parçası ve akrabımız olmuştu.

Bundan 12 yıl sonra olayların yatışmasıyla Arnavutluk’tan aldıkları yazlık evlerinde 20 gün boyunca beni misafir ettiler. O zamandan bu yana Zeyneple sık sık telefonda görüşerek aile bağlarımızı daha da güçlendirdik.

Arnavutluk seyahatimden geri dönerken uçakta tekerlekli sandalyede oturan bir Arnavut ile tanışmıştım. Türkiye’ye 4 aylık uzun sureli bir tedavi için gidiyor ancak tek kelime Türkçe konuşamıyordu. Sosyal Bakanlığın desteğiyle Numune hastanesine sevk edilen Tekin’e tedavisi süresince Ankara ya da gitmek suretiyle elimden gelen yardım ve ilgiyi gösterdim.Bu esnada yardımları dokunan Ankara Valisi kendisine özel yüksek teknoloji ürünü bir tekerlekli sandalye temin etti. Engelliler Derneği Başkanı Gökmen Sezgin, Millet vekili Ali Koyuncu bu konudaki çabaları takdire şayandır.

Bir sure sonra Arnavutluk’ta ki ulusal bir gazeteden bir muhabir bana ulaşarak, hasta olan Tekin Bey’e Türkiye’de ki tedavisi süresince çok iyi bakılmasına yardımı dokunan kişilerin isimlerini istedi ve gazetesinde bu kişilere ithafen bir teşekkür yazısı yayınladı.

Yıllar sonra en küçük kızım Reyhan Loyan, Amerika Birleşik Devletlerine gittiğinde Elif bebeğin babası Arben Shani’yi aradım. Kızımın geleceğini bildirdim. Kızımın 5 senelik Amerika yaşantısı boyunca her türlü desteği esirgemeden verdiler. İnsanlara yardım etmek ve hayatlarına dokunmak benim en önemli yaşam felsefem olmuştur.


Musa LOYAN

19 Nisan 2014 Cumartesi

Sevasti Qiriazi Dako, ilk kadın Arnavut  öğretmenidir.1871 Yılında doğdu. İstanbul Robert Kolejinden Mezun oldu.İstanbul da Amerikan Konsoloslugunda gorev yapmıstır.1949 Yılında 
hayatını kaybetmiştir.